üşüyüp yorgun düştükçe yüreğim
kendime görünmez sıkıntılar büyütürüm.
Gözlerin Düşer Aklıma - Şükrü Erbaş
Basit bir hikayeydi oysa başta, mutlu sonu olan başlangıcı
net bir hikaye. Sonra baktım ki değişiyor sürekli bir şeyler bıraktım mutlu
sonlara inanmayı. Son dediğimiz neydi ki kimi zaman yan yana ölüm, kimi zaman
yan yana yaşayış ki ikisi de en fazla aynı kapıya çıkıyordu. Bir ömrü mutluluk
için harcayıp görkemli bir son için tüm gücüyle uğraşanları çok gördüm. Belki
onlara göre mutludur sonları ama hiç aklıma mutlu sonu olan bir şey gelmiyor.
Leyla ile Mecnun’un kavuştuktan sonraki hallerini merak ediyorum, Aslı ile Kerem’in Tahir ile Zühre’nin… Aklıma yatmayan bir şeyler var bu sonlarda hep
çaba eşittir mutluluk formülü gibi işlemiyor gerçek hayat. Kimi zaman
masallarla yarıştırırdım kendimi. Artık onlar bana muhalefet olmak için
yazılıyor.
Basit bir hikayeydi oysa hayatım, bir duygu boşalımı halimde
başucumda biten birilerini hayal ettiğim.
İki satır yazıyla sonu gelebilecek
şeyler yaşıyordum. 17 haziran diye bir gün var hayat orada gösteriyor perde
arkasındaki yüzünü. Bu hikayeye yeni cümleler eklememe mecbur kılıyorsun beni.
Artık hikayemin o iki cümlesinin arasına bir kalem alıp sen dalıyorsun.Birinci
cümle: Seviyorum.
Sonra o kadar hengameyi atlatmaya çalışıyorum kendi başıma
iki kişilik sevmeye üzülmeye sevinmeye başlıyorum. küfür edilmeye layık bir yaşamda
bir erkeğe yakışmayan onca şeyle kalakalıyorum.
Şiiri seviyorum diyordun bir yazında hatta kendi deyiminle
“meftun” ama ben bilseydim hiç yazar mıydım şiiri? Geçmeye cesaret edebilir
miydim saygıdan eğildiğim sokaklardan acemice. Ben senden önce sevmiştim şiiri
bırakamadım. Biliyorsun sende hatta bir tanesini (ne bir tanesi!) paylaştım en
son seninle. Her seferinde olduğu gibi “çok güzel” demedin o zaman anladım
güzel olduğunu nezaketen beğenemediğini. Aldın bir parçasını yazdın bir
değersiz mecraya iliştirip altına “alıntı” kelamını (kimden alıntı? Neden
alıntı? Niçin alındı?). Benim gözümden sakındığım cümleleri sen teşhir
ediyordun. Ve ben epey kızmıştım sana. Tartıştık daha da artıyordu son’a
hasretim sonu elimin tersiyle kovalıyordum. Aslında öyle bir yeri istila
etmiştin ki kolay kolay kurtulunulamıyordu senden. Hastalıklar için sirayet
sözcüğü kullanılır tüm bedenime sirayet etmişti sanki. Arındıramadım ilk
çırpıda. Ne yapacağımı sorarsan da bilmiyordum. sonra ısrar ettim sana artık bu
meleksi görünüşleri bırakman ve bir kötü gibi çekip gitmen için fırsatlar
dizdim. Değerlendirmeyi bilmiyordun fırsatları sana hiç fırsat veren olmadı
herhalde. Bana da pek olmadı ben de ne yapacağımı bilemezdim büyük ihtimalle
ama sen bilmeliydin, sevilendin çünkü sevilen olmak bunu gerektirir.
Sonra son cümle gayri ihtiyari döküldü dilimden: o da beni
sev-…
Wise Care 365 PRO
YanıtlaSilApowerREC
bayrak emoji
dizipal apk indir
whatsapp aero apk indir
british longhair özellikleri
Fast Fingers Hızlı Yazma Testi Nasıl Kullanılır?
windows 10 ekranı ikiye bölme
redmi note 8 Volte kapatma
ağda kayıtlı değil hatası
maxipuan geçen yerler
YanıtlaSiliş bankası telefon numarası güncelleme ve değiştirme
kredi kartını nakite çevirme
pazarda seyyar ne satabilirim
eshot izmirim kart bakiye sorgulama ve yükleme
menfaatsiz borç para veren hayırseverler